Jeopolitik Güç Stratejisi

Jeopolitik eşittir küresel güç, küresel güç eşittir dünya deniz ve limanlarına hakim olma kabiliyeti.

Okyanuslara açılmadan imparatorluk olunmaz.

İşte tam da o yüzden Osmanlı hiçbir zaman cihan imparatoru olamamıştır.

Avrupa ve devamında Amerika’nın en temel üstünlüğü deniz gücüdür.

Sanayi ve ticareti de deniz yeteneklerine dayalıdır.

Avrupa ne zaman ki, İpekyolu’na hakim olan Arap ve Türkleri bay pas etmek için harekete geçmiştir, o zaman dünyaya egemen olma süreci de başlamıştır.

Portekiz, İspanya, Hollanda, İngiltere ve son olarak ABD, dünya denizlerine büyük ölçüde hakim olmuş ve küresel ticareti hegemonyasına almıştır.

Sterlin ve doların 2 yüz yıldır küresel rezerv para birimi olması tamamen bundandır.

Gelelim asıl konumuza…

Amiral Cem Gürdeniz, deniz hakimiyetlerinin devir tesliminin uzun bir süreç olduğunusöyler. Ortalama 100 yılda bir denizlerde üstünlük bir başkasına geçmiştir.

İşte 20. Yüzyılın başından itibaren donanması ile küresel üstünlük kazanan ABD de, artık bu rolünü Asya güçlerine, başta Çin ve Rusya olmak üzere Türkiye, İran ve Pakistan’a bırakmaktadır.

ASYA ÇAĞI

Bu dönüşümün adı, Çin’in öncülüğüyle başlatılan Kuşak ve Yol girişimidir.

ABD’nin günümüzde temel stratejisi, Çin ve Rusya’nın, yani Asya güçlerinin birlikteliğini önlemek ve onları karasal sınırlarına hapsetmektir.

ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye, İran, Libya, Yemen, Venezuela ve hatta Türkiye’ye yönelik (askeri, ekonomik ve siyasi) saldırı ve düşmanca tavırları da gün geçtikçe dünyanın dört bir köşesine uzanmakta olan Çin’in önünü kesmek içindir.

ABD’nin Yugoslavya’yı parçalayıp, Ukrayna, Gürcistan, Moldova, Ermenistan ve Kuzey Denizi’nden baskıları da, Rusya’yı taciz, bölme ve güçten düşürme üzerine kuruludur.

Ancak hiçbir batılı argüman, ABD’nin bugün artık miyadını doldurmuş, çaptan düşmüş ve gerileyen bir hegemon olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Çok enteresan bir şekilde, Amerikan yönetimi Rusya ve Çin’e karşı, bugün yaşları 100’e yaklaşan iki eski stratejistten medet umuyor.

Bunlardan bir tanesi Rockefeller ailesinin himayesinde 1970’lerden beri Amerikan dış politikasına yön vermiş, bugün 95’inde olan Henry Kissinger.

1924 doğumlu Kissinger, resmen Trump yönemitinde görev almasa da Amerikan devletinin sinir uçlarında hâlâ çok etkili bir isim.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birebir görüşme yapacak kadar da forsunu koruyor.


Henry Kissinger

Ancak Kissinger’in tavsiyesini dinleyen de Amerikan Devleti’nden çok Putin oldu.

“Küresel egemenlik için mutlaka Çin ve Rusya’yı birbirine düşman etmeliyiz” diyen Kissinger, ABD’yi bu yönde ikna edemedi ama Putin’in Çin ile çok yakın ve stratejik ilişkiler geliştirmesinde belki de öncü oldu.

Putin, Kissinger’i tersten okudu yani.

Trump yönetimi Çin konusunda ise bir başka eski tüfeği göreve çağırdı.

“Gelecek Stratejilerini” belirlemek üzere Nixon tarafından 1973’te getirildiği Pentagon görevini 2015’e kadar sürdüren ve 94 yaşında “emekliye ayrılan” Andrew Marshall, Trump tarafından Çin konusunda yeni strateji geliştirmek üzere tam 98 yaşında göreve geri çağrıldı.


Andrew Marshall

Adam 100 yaşına gelmiş (1921 doğumlu), felç geçirmiş, bir sürü ameliyat olmuş hâlâ ondan medet umuluyor.

Bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanmayı da reddediyor.

Marshall, ABD’nin Çin’i bir tehdit olarak görmekte geç kaldığını düşünüyor.

Yani ABD, Çin’e karşı daha da sertoynamayı planlıyor.

Zaten Trump ve avanesinin eylem ve söylemlerinden bu net biçimde anlaşılıyor.

MAFYA YÖNTEMLERİ

Kirli savaş uzmanı bir ekibi etrafında toplayan Trump, “Rusya tehdidine” karşı Avrupa’dan haraç alma politikasını açıkladı geçenlerde.

Buna göre Avrupa’daki Amerikan üslerinin tüm giderleri ev sahibi ülkeden alınırken, üzerine bir de yüzde 50 koruma parası yani bildiğiniz haraç istenecekmiş.

Bloomberg’in haberine göre “Maliyetler artı yüzde 50” adı verilen bu yeni sistemde Avrupa’nın savunma harcamaları yüzde 600artacak.

Trump’ın orta menzilli füze anlaşmasından (INF) tek taraflı çekilmesi sonrası Rusya sınırlarına yerleştirilecek füze sistemleri ve tüm askeri lojistik harcamaları da yine Avrupalılardan alınacak.

ABD ayrıca Rusya ile TürkAkım ve KuzeyAkım projelerinden de hiç hazetmiyor. Almanya ve Türkiye’yi oradan da tehdit ediyor.

ABD’nin Avrupa paniği sadece Rusya konusunda değil, asıl korkusu Avrupa ile Asya’yı birleştirecek Kuşak ve Yol Girişimi.

Financial Times KvY projesini, “Tartışmalı, İhtilaflı Altyapı Programı” olarak tanımlıyor.

Tartışma ve ihtilaf ise aslında bir tek ülkeden kaynaklanıyor, o da ABD.

Beyaz Saray sözcüsü projeyi, “Çin için ve Çin yapımı” olarak niteledi.

O da yetmedi, ilk kez üst düzey bir Amerikalı General, CENTCOM Komutanı Joseph Votel, Kuşak ve Yol girişiminden endişeliolduklarını açıkladı. Votel, projenin, Pakistan’dan Afrika’ya kadar deniz yollarını değiştirip Amerikan çıkarlarını tehdit edeceğini söyledi açıkça.

Oysa bir süreden beri Avrupa’da “16+1” grubu çok aktif bu proje konusunda.

Çin ve 16 Avrupa ülkesi sürekli toplantılar yapıyor.



Şİ CİNPİNG’İN TARİHİ İTALYA ZİYARETİ

22 Mart’ta da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, İtalya’yı ziyaret edecek.

Ziyarette İtalyan mallarının Çin pazarlarına ulaşması için Venedik Limanı’nın Çin ile birlikte geliştirilmesi görüşülecek.

Avrupa’nın üçüncü büyüğü olan Venedik Limanı’na gelen Çin malları, buradan Avusturya, Almanya, İsviçre, Slovenya ve Macaristan’a dağılıyor.

Diplomatik gözlemciler, Şi’nin tarihi İtalya ziyaretini 1972’de ABD Başkanı Richard Nixon’un Pekin ziyaretine benzetiyorlar.

Nixon’un o ziyaretiyle Çin batı ile ilişki başlatmıştı, şimdi ise ilk kez bir Avrupa ülkesi İtalya Çin’in Kuşak ve Yol girişiminde etkin rol alma iradesini beyan ediyor.

Marko Polo’nun ülkesiyle yeniden İpekyolu görüşmesi öncesinde, (Türkiye ile de görüşmeleri kesme yanlısı olan) Avrupa’nın Atlantikçi odakları da harekete geçti.


Şi’nin ziyareti öncesi 21 Mart’ta Brüksel’deÇin ile Kuşak ve Yol konulu toplanacaklar.

Maksat AB’de bu konuda bir ortak strateji belirlenmesi. Yani sansürlemek.

Ancak ABD ve hempaları ne kadar uğraşsalar boşuna, Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya, Rusya ile enerji, Çin ile ticaret işbirliğini her geçen gün derinleştiriyor.

Almanya’nın Ruhr Vadisi’nde yeni İpekyolu rotası Duisburg’a çıkıyor.

11 bin kilometrelik Yuxinou Kargo Konteyner Tren rotası, 2014’ten beri Çongking’den, Kazakistan, Rusya, Belarus ve Polonya üzerinden Duisburg’a mal akışını sağlıyor.

ABD – Çin ticaret savaşında ateşkes görüşmeleri de Washington’un aşırı şartları yüzünden akamete uğradı.

Çin Siyasi Danışma Meclisi Başkan Yardımcısı Zang Qingli, “Çin kimse ile ticaret savaşı istemiyor ancak her türlü savaşa da hazırdır. ABD görüşmelerde istedikleri yapılmazsa ticaret savaşını daha da keskinleştirme tehditleri savuruyor” dedi.

ABD’nin tehdit konuları arasında, Çin’in Huawei 5G gibi yüksek teknoloji sistemlerine baskı uygulanması gibi kabul edilemeyecek şartlar var.

Trump, Rusya için 95 yaşındaki Kissinger’ı, Çin için 98 yaşındaki Marshall’ı, Venezuela için ise nispeten genç 71 yaşındaki eli kanlıElliott Abrams’ı göreve çağırıyor.

Rusya ile nükleer füze anlaşmasından çekiliyor, Çin’e ticaret savaşını sertleştiriyor, Venezuela’da rejim değişikliği için kongreden 500 milyon dolar istiyor.

Trump, Venezuela ve İran ile yakın duran Türkiye’yi ve tüm Avrupa’yı tehdit ediyor, haraç istiyor.

Almanya ise ABD’nin “Huawei 5G’yi kullanmayın” tehditlerine pabuç bırakmıyor, “Çin’i projemizden çıkarırsak ekonomik zarar görürüz” cevabını veriyor.

Çöküş görüntüsü veren Amerikan İmparatorluğu, “zor oyunu bozar” debelenmesi içinde bir görüntü sergiliyor.

Sürekli tehdit, şantaj, zorbalık, çirkeflik…

Oysa Çin ve Rusya ortak ve küresel kalkınma işbirliği politikası yürütüyor.

En önemlisi de artık Çin ve Rusya denizlerin önemini her bakımdan fark etmiş durumda.

Rus donanması sıcak denizlere iner, okyanuslarda devriye atarken, Çin donanması da benzer hareket tarzını benimsiyor.

Daha da önemlisi tüm dünya deniz ticaret yollarında artık Çin gemileri ve konteynerleri var.


HİNDİSTAN-PAKİSTAN KRİZİNE TÜRKMEN ÇÖZÜMÜ

Son olarak Hindistan-Pakistan Keşmir krizinde de Rusya ve Çin devreye girdi.

Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nu (KvY kapsamındaki) engellemek için tezgahlanan Amerikan oyununu bozan hamle ise Türkmenistan ve Pakistan arasında imzalanan yeni bir anlaşmayla geldi.

Türkmenistan’dan Pakistan’a Afganistan üzerinden fiber, nakliyat ve enerji koridoru açılması projesiyle, Hindistan’ın Rusya ve İran ile NSTC (North South Transport Corridor/Kuzey Güney Nakliye Koridoru) projesi örtüşüyor.

Hatta Pakistan’ın yer aldığı birincisi mesafe ve maliyet bakımından Hindistan’ın önüne geçiyor.

Bu durumda Hindistan’ın Çin ile rakip değil, Kuşak ve Yol’da Türkmenistan-Pakistan arasındaki bu yeni kuzey-güney nakliyat koridoru projesine katılması çok daha akılcı olacak.

Türkiye’nin de Avrasya geleceği içindeki onurlu yerini alması ve bir an önce Kuşak ve Yol projesine, İtalya’nın yaptığı gibi tüm gücüyle katılması lazım.

S-400 alıyorsanız, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olmalısınız, Kuşak ve Yol’un en kritik Orta Koridor ülkesi olarak ABD tehditlerine karşı Asya kalesini de arkanıza almalısınız.

Atatürk’ün bölge merkezli dış politika, ulusal ekonomi programı ile hareket edip, milli hükümet, yerli savunma, mavi vatan anlayışıyla bölgeye ve okyanuslara çıkmalısınız.

Jeopolitiğin gereği budur.


Trump: Çin bize on aydır yüksek teknoloji alanında yüzde 25, 200 milyar dolar tutarındaki diğer mallarda ise yüzde 10'luk vergi ödüyor.  Bu yüzde 10'luk dilim Cuma günü yüzde 25'e yükselecek.

ABD, Kuzey Kore bandıralı yük gemisine el koydu

ABD, Kuzey Kore bandıralı yük gemisine el koydu
ABD Adalet Bakanlığı, uluslararası yaptırımları deldiği gerekçesiyle Kuzey Kore bandıralı kömür yüklü bir gemiye el konduğunu açıkladı. Gemi ABD'nin denetimi altında tutuluyordu.
Kömür ihracatının Kuzey Kore ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu ve ABD ve Birleşmiş Milletler'in, nükleer silah programına son vermesi amacıyla Pyongyang'a uyguladığı ekonomik ambargoları delmekte kullanıldığı ifade ediliyor.
Bu adımın, Kuzey Kore'nin füze demelerine devam etmesi nedeniyle iki ülke arasında yaşanan gerginliğin tırmanmasına neden olabileceği belirtiliyor.
Bakanlık, yaptırımların ihlali gerekçesiyle ilk kez bu ülkenin yük gemisine el konduğunu açıkladı.
Bakanlığa bağlı ulusal güvenlik birimi başkanı John C. Demers, "Ambargoları delen bu gemi artık hizmet dışıdır" dedi. Dünya geneli borsalarında sert düşüş görülebilir

Trump Çin Gümrük Vergilerini Yükseltti


Trump: Çin bize on aydır yüksek teknoloji alanında yüzde 25, 200 milyar dolar tutarındaki diğer mallarda ise yüzde 10'luk vergi ödüyor.  Bu yüzde 10'luk dilim Cuma günü yüzde 25'e yükselecek.

Jeopolitik eşittir küresel güç, küresel güç eşittir dünya deniz ve limanlarına hakim olma kabiliyeti.
Okyanuslara açılmadan imparatorluk olunmaz.
İşte tam da o yüzden Osmanlı hiçbir zaman cihan imparatoru olamamıştır.
Avrupa ve devamında Amerika’nın en temel üstünlüğü deniz gücüdür.
Sanayi ve ticareti de deniz yeteneklerine dayalıdır.
Avrupa ne zaman ki, İpekyolu’na hakim olan Arap ve Türkleri bay pas etmek için harekete geçmiştir, o zaman dünyaya egemen olma süreci de başlamıştır.
Portekiz, İspanya, Hollanda, İngiltere ve son olarak ABD, dünya denizlerine büyük ölçüde hakim olmuş ve küresel ticareti hegemonyasına almıştır.
Sterlin ve doların 2 yüz yıldır küresel rezerv para birimi olması tamamen bundandır.
Gelelim asıl konumuza…
Amiral Cem Gürdeniz, deniz hakimiyetlerinin devir tesliminin uzun bir süreç olduğunusöyler. Ortalama 100 yılda bir denizlerde üstünlük bir başkasına geçmiştir.
İşte 20. Yüzyılın başından itibaren donanması ile küresel üstünlük kazanan ABD de, artık bu rolünü Asya güçlerine, başta Çin ve Rusya olmak üzere Türkiye, İran ve Pakistan’a bırakmaktadır.
ASYA ÇAĞI
Bu dönüşümün adı, Çin’in öncülüğüyle başlatılan Kuşak ve Yol girişimidir.
ABD’nin günümüzde temel stratejisi, Çin ve Rusya’nın, yani Asya güçlerinin birlikteliğini önlemek ve onları karasal sınırlarına hapsetmektir.
ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye, İran, Libya, Yemen, Venezuela ve hatta Türkiye’ye yönelik (askeri, ekonomik ve siyasi) saldırı ve düşmanca tavırları da gün geçtikçe dünyanın dört bir köşesine uzanmakta olan Çin’in önünü kesmek içindir.
ABD’nin Yugoslavya’yı parçalayıp, Ukrayna, Gürcistan, Moldova, Ermenistan ve Kuzey Denizi’nden baskıları da, Rusya’yı taciz, bölme ve güçten düşürme üzerine kuruludur.
Ancak hiçbir batılı argüman, ABD’nin bugün artık miyadını doldurmuş, çaptan düşmüş ve gerileyen bir hegemon olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Çok enteresan bir şekilde, Amerikan yönetimi Rusya ve Çin’e karşı, bugün yaşları 100’e yaklaşan iki eski stratejistten medet umuyor.
Bunlardan bir tanesi Rockefeller ailesinin himayesinde 1970’lerden beri Amerikan dış politikasına yön vermiş, bugün 95’inde olan Henry Kissinger.
1924 doğumlu Kissinger, resmen Trump yönemitinde görev almasa da Amerikan devletinin sinir uçlarında hâlâ çok etkili bir isim.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birebir görüşme yapacak kadar da forsunu koruyor.
Henry Kissinger
Ancak Kissinger’in tavsiyesini dinleyen de Amerikan Devleti’nden çok Putin oldu.
Küresel egemenlik için mutlaka Çin ve Rusya’yı birbirine düşman etmeliyiz” diyen Kissinger, ABD’yi bu yönde ikna edemedi ama Putin’in Çin ile çok yakın ve stratejik ilişkiler geliştirmesinde belki de öncü oldu.
Putin, Kissinger’i tersten okudu yani.
Trump yönetimi Çin konusunda ise bir başka eski tüfeği göreve çağırdı.
“Gelecek Stratejilerini” belirlemek üzere Nixon tarafından 1973’te getirildiği Pentagon görevini 2015’e kadar sürdüren ve 94 yaşında “emekliye ayrılan” Andrew Marshall, Trump tarafından Çin konusunda yeni strateji geliştirmek üzere tam 98 yaşında göreve geri çağrıldı.
Andrew Marshall
Adam 100 yaşına gelmiş (1921 doğumlu), felç geçirmiş, bir sürü ameliyat olmuş hâlâ ondan medet umuluyor.
Bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanmayı da reddediyor.
Marshall, ABD’nin Çin’i bir tehdit olarak görmekte geç kaldığını düşünüyor.
Yani ABD, Çin’e karşı daha da sertoynamayı planlıyor.
Zaten Trump ve avanesinin eylem ve söylemlerinden bu net biçimde anlaşılıyor.
MAFYA YÖNTEMLERİ
Kirli savaş uzmanı bir ekibi etrafında toplayan Trump, “Rusya tehdidine” karşı Avrupa’dan haraç alma politikasını açıkladı geçenlerde.
Buna göre Avrupa’daki Amerikan üslerinin tüm giderleri ev sahibi ülkeden alınırken, üzerine bir de yüzde 50 koruma parası yani bildiğiniz haraç istenecekmiş.
Bloomberg’in haberine göre “Maliyetler artı yüzde 50” adı verilen bu yeni sistemde Avrupa’nın savunma harcamaları yüzde 600artacak.
Trump’ın orta menzilli füze anlaşmasından (INF) tek taraflı çekilmesi sonrası Rusya sınırlarına yerleştirilecek füze sistemleri ve tüm askeri lojistik harcamaları da yine Avrupalılardan alınacak.
ABD ayrıca Rusya ile TürkAkım ve KuzeyAkım projelerinden de hiç hazetmiyor. Almanya ve Türkiye’yi oradan da tehdit ediyor.
ABD’nin Avrupa paniği sadece Rusya konusunda değil, asıl korkusu Avrupa ile Asya’yı birleştirecek Kuşak ve Yol Girişimi.
Financial Times KvY projesini, “Tartışmalı, İhtilaflı Altyapı Programı” olarak tanımlıyor.
Tartışma ve ihtilaf ise aslında bir tek ülkeden kaynaklanıyor, o da ABD.
Beyaz Saray sözcüsü projeyi, “Çin için ve Çin yapımı” olarak niteledi.
O da yetmedi, ilk kez üst düzey bir Amerikalı General, CENTCOM Komutanı Joseph Votel, Kuşak ve Yol girişiminden endişeliolduklarını açıkladı. Votel, projenin, Pakistan’dan Afrika’ya kadar deniz yollarını değiştirip Amerikan çıkarlarını tehdit edeceğini söyledi açıkça.
Oysa bir süreden beri Avrupa’da “16+1” grubu çok aktif bu proje konusunda.
Çin ve 16 Avrupa ülkesi sürekli toplantılar yapıyor.
Şİ CİNPİNG’İN TARİHİ İTALYA ZİYARETİ
22 Mart’ta da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, İtalya’yı ziyaret edecek.
Ziyarette İtalyan mallarının Çin pazarlarına ulaşması için Venedik Limanı’nın Çin ile birlikte geliştirilmesi görüşülecek.
Avrupa’nın üçüncü büyüğü olan Venedik Limanı’na gelen Çin malları, buradan Avusturya, Almanya, İsviçre, Slovenya ve Macaristan’a dağılıyor.
Diplomatik gözlemciler, Şi’nin tarihi İtalya ziyaretini 1972’de ABD Başkanı Richard Nixon’un Pekin ziyaretine benzetiyorlar.
Nixon’un o ziyaretiyle Çin batı ile ilişki başlatmıştı, şimdi ise ilk kez bir Avrupa ülkesi İtalya Çin’in Kuşak ve Yol girişiminde etkin rol alma iradesini beyan ediyor.
Marko Polo’nun ülkesiyle yeniden İpekyolu görüşmesi öncesinde, (Türkiye ile de görüşmeleri kesme yanlısı olan) Avrupa’nın Atlantikçi odakları da harekete geçti.
Şi’nin ziyareti öncesi 21 Mart’ta Brüksel’deÇin ile Kuşak ve Yol konulu toplanacaklar.
Maksat AB’de bu konuda bir ortak strateji belirlenmesi. Yani sansürlemek.
Ancak ABD ve hempaları ne kadar uğraşsalar boşuna, Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya, Rusya ile enerji, Çin ile ticaret işbirliğini her geçen gün derinleştiriyor.
Almanya’nın Ruhr Vadisi’nde yeni İpekyolu rotası Duisburg’a çıkıyor.
11 bin kilometrelik Yuxinou Kargo Konteyner Tren rotası, 2014’ten beri Çongking’den, Kazakistan, Rusya, Belarus ve Polonya üzerinden Duisburg’a mal akışını sağlıyor.
ABD – Çin ticaret savaşında ateşkes görüşmeleri de Washington’un aşırı şartları yüzünden akamete uğradı.
Çin Siyasi Danışma Meclisi Başkan Yardımcısı Zang Qingli, “Çin kimse ile ticaret savaşı istemiyor ancak her türlü savaşa da hazırdır. ABD görüşmelerde istedikleri yapılmazsa ticaret savaşını daha da keskinleştirme tehditleri savuruyor” dedi.
ABD’nin tehdit konuları arasında, Çin’in Huawei 5G gibi yüksek teknoloji sistemlerine baskı uygulanması gibi kabul edilemeyecek şartlar var.
Trump, Rusya için 95 yaşındaki Kissinger’ı, Çin için 98 yaşındaki Marshall’ı, Venezuela için ise nispeten genç 71 yaşındaki eli kanlıElliott Abrams’ı göreve çağırıyor.
Rusya ile nükleer füze anlaşmasından çekiliyor, Çin’e ticaret savaşını sertleştiriyor, Venezuela’da rejim değişikliği için kongreden 500 milyon dolar istiyor.
Trump, Venezuela ve İran ile yakın duran Türkiye’yi ve tüm Avrupa’yı tehdit ediyor, haraç istiyor.
Almanya ise ABD’nin “Huawei 5G’yi kullanmayın” tehditlerine pabuç bırakmıyor, “Çin’i projemizden çıkarırsak ekonomik zarar görürüz” cevabını veriyor.
Çöküş görüntüsü veren Amerikan İmparatorluğu, “zor oyunu bozar” debelenmesi içinde bir görüntü sergiliyor.
Sürekli tehdit, şantaj, zorbalık, çirkeflik…
Oysa Çin ve Rusya ortak ve küresel kalkınma işbirliği politikası yürütüyor.
En önemlisi de artık Çin ve Rusya denizlerin önemini her bakımdan fark etmiş durumda.
Rus donanması sıcak denizlere iner, okyanuslarda devriye atarken, Çin donanması da benzer hareket tarzını benimsiyor.
Daha da önemlisi tüm dünya deniz ticaret yollarında artık Çin gemileri ve konteynerleri var.
HİNDİSTAN-PAKİSTAN KRİZİNE TÜRKMEN ÇÖZÜMÜ
Son olarak Hindistan-Pakistan Keşmir krizinde de Rusya ve Çin devreye girdi.
Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nu (KvY kapsamındaki) engellemek için tezgahlanan Amerikan oyununu bozan hamle ise Türkmenistan ve Pakistan arasında imzalanan yeni bir anlaşmayla geldi.
Türkmenistan’dan Pakistan’a Afganistan üzerinden fiber, nakliyat ve enerji koridoru açılması projesiyle, Hindistan’ın Rusya ve İran ile NSTC (North South Transport Corridor/Kuzey Güney Nakliye Koridoru) projesi örtüşüyor.
Hatta Pakistan’ın yer aldığı birincisi mesafe ve maliyet bakımından Hindistan’ın önüne geçiyor.
Bu durumda Hindistan’ın Çin ile rakip değil, Kuşak ve Yol’da Türkmenistan-Pakistan arasındaki bu yeni kuzey-güney nakliyat koridoru projesine katılması çok daha akılcı olacak.
Türkiye’nin de Avrasya geleceği içindeki onurlu yerini alması ve bir an önce Kuşak ve Yol projesine, İtalya’nın yaptığı gibi tüm gücüyle katılması lazım.
S-400 alıyorsanız, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olmalısınız, Kuşak ve Yol’un en kritik Orta Koridor ülkesi olarak ABD tehditlerine karşı Asya kalesini de arkanıza almalısınız.
Atatürk’ün bölge merkezli dış politika, ulusal ekonomi programı ile hareket edip, milli hükümet, yerli savunma, mavi vatan anlayışıyla bölgeye ve okyanuslara çıkmalısınız.
Jeopolitiğin gereği budur.

SP 500 SPX AKŞAM ANALİZLERİ

SP 500 SPX AKŞAM ANALİZLERİ
Piyasaların dikkatle takip ettiği ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentileri
aşarak 262 bin kişi olarak açıklandı. Chicago Fed Başkanı Evans’ın enflasyondaki
düşüşün devam etmesi durumunda Fed’in faiz indirebileceğini açıklaması
toparlanmayı hızlandırdırırken yükseliş kanalının alt bandını test ediyoruz. 2 920
bölgesinin üzerinde kalıcılık sağlamamız durumunda 2 935 ve 2 942 bölgelerine
doğru yükseliş ivmesi hızlanabilir. Yükseliş kanalının içerisinde kalıcılığımızı
koruyamamız durumunda oluşabilecek geri çekilmelerde ise 2 900 ve 2 890
bölgeleri takibimizde olmaya devam edecek.
Destek : 2 900 – 2 890 – 2 880
Direnç : 2 935 - 2 942 – 2 970

TARIMDIŞI İSTİHDAM MAYIS 2019

Bugün ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam verisi beklentilerin çok üzerinde 263 bin kişi olarak açıklandı. Çarşamba günü yapılan FOMC basın toplantısında FED Başkanı Powell istihdam iyileşmenin
iyi olduğunu vurgulamıştı. Ayrıca FED’in dikkat ettiği ortalama saatlik kazançlar verisi beklentilerin altında yüzde 0.2 olarak açıklanması dolarda yaşanacak değer kazanımının önüne geçti.
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile hafta içerisinde bir araya gelen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bugün yaptığı açıklamada ABD’nin görüşmelerde esneklik göstermeye başladığını ifade etti. Ayrıca Rusya’dan alınması planlanan olan S-400 füze savunma sistemlerinin iptal edilme gibi bir durumunun olmadığını da söyledi.
Türkiye'de açıklanan enflasyon oranları beklentilerin altında yüzde 19.50 olarak açıklandı. Ancak İstanbul seçimleri belirsizliğinin gündemde olmaya devam etmesi ve ABD ile S-400 ve F-35
gerginlikleri TL varlıkları üzerinde oluşabilecek iyimserliğin önüne geçti.
ABD’nin İran’dan petrol ithal eden ülkelere tanıdığı 6 aylık muafiyet süreci dün gece son buldu. Türkiye’nin de dahil olduğu toplam 8 ülke muafiyet haklarını kaybederken bu ülkeler arasında
dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de yer alıyor. ABD’nin bu kararı sonrasında Çin’in nasıl bir politika izleyeceği önemli olurken ABD-Çin ticaret görüşmelerine yönelik bir etkisinin olup
olmayacağı da küresel piyasa için önem arz ediyor.
Chicago Fed Başkanı Evans’ın yaptığı açıklamada, para politikasının çekirdek çekirdek enflasyona dayandığını hatırlatarak eğer enflasyon zayıflarsa, Fed faizleri düşürebilir dedi. Ekonomik
görünümdeki iyimserliğin devam ettiğini ancak aşağı yönlü risklerin hala var oludğunu da belirtti.

USDSEK - US Dollar Swedish Krona

USDSEK - US Dollar Swedish Krona Grafikde görüldüğü gibi kendine yön çizmiştir. ABD doları başlangıçta Cuma günkü işlem seansı sırasında iş numaralarını aldığımızda toplandı, ancak biraz kestirilmiş olmamızın basit bir işlevi olan İsveç kronuna karşı bir miktar geri çekildi, ama sonuçta hemen altında önemli bir destek. Açıkçası, bu şansa istekli olanlar için güzel bir satın alma fırsatı olabilir.

9.45 seviyesi daha önce desteklendiği gibi gösterildi ve bunun 9.5 seviyesine çıkması gerekiyordu. Bu nedenle, Cuma oturumu için negatif bir mumluktan sonra satın almaya başlamak için güzel bir ürün yelpazesine sahibiz. Bu durumda sonuçlanacaksa, bu geri çekilmenin bir başka satın alma fırsatı olacağı muhtemeldir. Piyasa yakın zamanda bir miktar yükseliş bayrağı oluşturdu ve 9.8 seviyesine, belki de uzun vadede 10.0 seviyesine doğru bir harekete geçmeyi ölçer.

Parite risk iştahına odaklanma eğilimindedir ve İsveç kronu risk için bir vekildir. ABD doları son zamanlarda dünyadaki çoğu para birimine karşı güçlendiği için, burada daha yüksek bir pazara dönüştüğü anlaşılmaktadır. Artış eğilimi hakkında endişe duyacağım 9.45 SEK seviyesinin altına düşene kadar değil. 20, 50 ve son olarak 200 günlük EMA'nın hepimizin aynı yönde hareket ettiğini ve aslında çok yükselişli bir pazar olduğumuzu görebilirsiniz.

10.0 SEK düzeyinde, büyük ölçüde bu kadar psikolojik açıdan önemli bir rakam olduğu için çok fazla sorun beklerdim. Bunun ötesinde, tutamaçta özel bir şey yoktur, ancak birçok insan bu büyük rakamları bir pazardan çıkmak için kullanır.